Hepsi 1 Dizi Oyuncuları

Admin Mesaj Sayısı : 75 Kayıt tarihi : 24/08/07

Dizi oyuncuları hakkındaki bilgilendirmeler buradadır...

EREN BAKICI

Sinema düşkünü, patavatsız, uzaylı sevgisi var..
Uykusuz ve aç iken gözü döner..
Yemek ve sağlıklı yemek konusunda takıntılı..
Tüm yemek programlarını ve kitaplarını takip eder..
Yalana tahammülü yok..
Gereğinden fazla iyi niyetli ve polyanacı…
Lakabı E.T.
Cemreyle birlikte kalıyor
Barışla ilgili...

YASEMİN YÜRÜK

Uyumlu, arabulucu, alıngan
Arabalara tutkun.
Erkek fatma… Ama kokoşta olabilir..
Sorun çözücüdür ama yanlız kalırsa içine kapanır…
Karanlık korkusu var, sürekli loş ışıkta uyur..
Korkut ondan hoşlanıyor.. Herkes farkında ama o ilgilenmiyor..
Lakabı “Schumacher”
Cemre ile aynı odada kalıyorlar..

GÜLÇİN ERGÜL

Mükemmelliyetçi, biraz unutkan
Dağınık, şımarık ve kaprisli…
Asosyal ama şıpsevdi…
Günlük tutar..
Lakabı Akrep
Erenle birlikte kalıyor..
Mertle ilgili…

CEMRE KEMER

Alaycı, sinirli, inatçı, Obsesif, Merhametli, dostlarına ve dostluğa çok düşkün.
Yanlızlığı sevmez.
Karanlıkta uyur.
Yaseminle aynı odada kalıyor…
Yasemin loş odada yatabildiği için göz bandı kullanıyor..
Emre alevden ayrıldıktan sonra beraber olacaklar…

AYÇE ABANA

Oldukça bakımlı ve şık giyinen bir kadındır. Şan hocasıdır. Bir kere evlenmiş, ancak çocugu olmadıgı için kocası tarafından aldatılarak terk edilmiştir.Bu nedenle erkeklere hiç güveni yoktur. Sürekli kızlara, erkeklere güvenilmemesi gerektigi hakkında nasihatler verir. Çocukları çok sevmektedir. Çocuğu olmadığı için, kendini müziğe ve öğrencilerine vermistir. Her ne kadar sürekli “bir ögretmen, ögrencileri arasından ayırım yapmaz” dese de, kızları çok sevmektedir ve açık açık Gülçin, Eren, Cemre ve Yasemini kayırmaktadır.

Ancak bunun herkes tarafından anlaşıldığının farkında bile değildir. Müzik terimlerini sıklıkla kullanır. En çok kullandıgı kelime ise, Adagiodur. Bu yüzden kızlar ona Adagio Banu ismini takmıştır. En sık kullandıgı söz ise : e oldu mu be güzelimdir.

BAHADIR EFE

Akademide dans hocasıdır. Kendisini çok yakışıklı ve kadınların karşı koyamayacagı kadar çekici zannetmekte ve sürekli bu sekilde tavırlar takınmaktadır.Kız öğrencilerin bir kısmı ona hayran olsa da, bizimkiler basta olmak üzere çogunluk onunla dalga geçer. Uzun zaman İtalya?da yasamıs, Türkiyeye gelince de, kendine has bir aksan gelistirmistir.

Türkçe kelimeleri deforme ederek, İtalyanca konusması meshurdur. Örnek: Attriyo insaanin tepesino Brakoni dedim saana Bu durum, arada bir ukalaca kullandıgı İtalyanca kelimeler ile birlesince daha da komik bir hal alır.

Sürekli saçlarını yapıstırır ve İtalyan tarzı kıyafetler giyer.

YUSUF AKGÜN

Korkut, okullarda sıkça karsımıza çıkan inek ögrencilerdendir.

Suratına iki numara büyük gözlükleri, bir türlü normal insanlarla iliski kuramayan tiplere özgü kendine has aksanı ve insanı çıldırtan sorularıyla, dayanılmaz bir tiptir.

Sesi boru gibidir ve sürekli yüksek sesle konusur . Korkut heyecanlandıgı zaman, 8-10 yasındaki sımarık çocuklar gibi konusur, R?leri de söyleyemez. Diger çocuklar bu durumla, Açtı biri salterini diyerek dalga geçer.

CEM AVNAYİM

Emre, yirmibir yasında sorunlu bir çocukluk geçirmis, yakısıklı bir çocuktur. Ailesinin durumu iyidir ama babası Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde, yatmaktadır.

Doktorların teshis koymakta zorlandıgı babası yüzünden Emre, zor bir çocukluk geçirmis ama, paranın gücü sayesinde bu yasa kadar idare etmeyi bilmistir. Ona göre, herseyin bir fiyatı vardır.

Annesi, baska bir adamla evlenince 18 yasında Emreye ev tutulmustur. Emre yalnız basına yasamaktadır. Babasını tanıma sansı olmayan Emre, annesinin sürekli onu elestirmesi yüzünden çocuklugunda bir laf üretmis ve büyüdükçe o laf, hit lafı olmustur Aferin mi bana??

Cemre’yle bir iddia üzerine baslayan iliskisi, durumu Cemre?nin ögrenmesiyle sona erer ama Emre, Cemreye asık olmustur ve bu ask, onu zaman içinde tamamen degistirecektir.
Yaşanılan olaylardan sonra Korkuta dank eder ve bir anda her şey değişir.

ERMAN BURMALI

Barıs, çekici bir çocuktur. Kızların çogu ona hasta oldugu için, kendine acaip güvenir.

Zengin bir aileden geliyormus gibi davranmakla beraber, aslında ailesi güç bela geçinebilmekte, Barıs ise, bu yalanını devam ettirebilmek için binbir türlü numaralar çevirmektedir.

Sürekli her konuda yalan söylemektedir. Çok güzel dans eder. Hem latin danslarında, hem de klasik danslarda, oldukça iyidir.

En büyük özelligi ise, kadın ruhundan acaip anlamasıdır. Bu yüzden de, kızları kolaylıkla agına düsürebilmektedir.

Kısa sürede kızlardan sıkılan Barıs, Erenle birlikte olduktan sonra, hayatından ilk defa bir kız tarafından terk edilir ve bunu, bir türlü gururuna yediremez.

Kızların en büyük düsmanı AlevLe çıkar ve Barıs, Alev ikilisi, kızların ezeli düsmanı olur. Hit lafı, Azıcık ondan, azıcık bundan!

OĞUZHAN YILDIZ

Mert, yirmiki yasında, Şan bölümünde okuyor. Ailesi orta hallidir.

Müzik konusunda, oldukça yetenekli olan Mert, evine ufak bir stüdyo kurmus ve kayıtlar yapmaktadır. Bir yandan da, geçinebilmek için, barlarda çaldıgı bir grubu vardır ama sesi berbattır.

Kelimeleri deforme ederek konusur, yanlıs telaffuz eder (ama bilerek): Örnek, Ferforje Perforje Birsey beyenmedigi zaman beylik lafı, seri sekilde, Aaat, at, at, at, at, at!? (Tabii ki özellikle müzikle ilgili seylerde).

Müzik konusundaki yetenegi, onu zaman zaman megelomanyaklık boyutuna tasısa da, kızlar söz konusu oldu mu, çok beceriksizdir.

Barıs, Erenle çıkmaya baslayınca, Gülçine açılabilmek için, Barışla yakınlaşır ve kızlarla iliskiler konusunda ondan tiyolar alır ama Barıs, ona yanlıs tiyolar vererek, komik duruma düsmesine yol açar.

Okuldan atılmamış, uzaklaştırma veya uyarı almıştır…

Ablası sık sık kızı Zeynep’in onlarda kalmasına izin verir. Tolgayla aynı evi paylaşmaktadır..

JENNIFER BOYNER

yaşında. Mertin yeğeni. Dünya şekeri ve prenses bir kız..

Alt komşuları bizim kızlara hayran .. Büyüyünce onlar gibi olmak istiyor ve gizli gizli onları kendisine rakip görüyor. Bilhassa Gülçini.

Dayısının yakın arkadaşı Merte içten hayran… Mertin ona büyük insan gibi davranmasını, fikrini sormasına bayılıyor..

Bazen içinde büyük bir insan varmış gibi davranabilir…

SEZEN ÜNAL

Alev, Emrenin sevgilisidir. Güzel oldugu kadar kötü niyetlidir de…Sadece kızların degil, herkesin korkulu rüyasıdır. Sinsidir. insanı arkadan vurur. Akıllıca planları, çogu zaman basarıya ulassa da, kızlar karsısında çuvallamaya mahkumdur.

Ailesi zengindir. Alısveris tutukunudur. Kendi kadar gereksiz seyler almakta üstüne yoktur. Balık hafıza olan Alev, herseyi çabucak unutur. Bu yüzden, önemli birsey oldugunda, unutmamak için hemen not alır.

Emrenin, Alevi terk edip, Cemreyle çıkması üzerine kızlara daha da düsman olur ve onları yok etmek için yemin eder. Bu ugurda Barısı kullanmaktan da geri kalmaz. En çok kullandıgı söz, Acıtıyo ama dır.

KUBİLAY PENBEKLİOĞLU

Akademinin müdürüdür. Çok zor ve maddi olanaksızlıklar içinde bir çocukluk geçirmistir. Gençlik döneminin maddi imkansızlıklarla geçmesi, onu son derece is odaklı biri yapmıstır.

Okul söz konusu oldugunda, gözü hiçbirseyi görmez. Disiplinli ve kurallara baglıdır. o sert görünümlü adam, annesi söz konusu oldumu, tam bir ana kuzusuna dönüsür.

Bunda küçük yasta babasını kaybetmis olmasının büyük etkisi vardır. Annesiyle yaptıgı telefon konusmaları meshurdur. Hit lafları, Hersey kafada biter!? ?Herkesin bir sabrı var!??

İLKER KURT

Akademinin karşısındaki cafenin işletmecisidir. Oldukça yakışıklıdır ve bunu bilir..Tüm öğrencilere karşı ama bilhassa Korkut ve bizim kızlara karşı daha bir himaye edici abi tavrı vardır. Onları korur kollar ve gerektiğinde akıl verir.

Yakışıklılığını asla öğrencilere karşı kullanmaz. Ancak Banu hocayla aralarında bir yakınlaşma yaşanması muhtemeldir.